Karaman İli’nin Ermenek İlçesi’nde meydana gelen, maden faciası sonrası madende mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları ve sorunları yerinde gözlemlemek amacıyla Mersin Milletvekilimiz Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, Mut İlçe Başkanımız Mehmet Saydam, Mersin Mersin İl Gençlik Kolları Başkanımız Serdar Çelik ile birlikte bölgeye gittik.
Öncelikle, madende mahsur kalan işçi Hüseyin Gültekin’in, kaza sonrası doğum yapan eşini hastanede ziyaret ettik. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olan Milletvekilimiz Sn. Aytuğ Atıcı yeni doğan bebeği hastanede muayene ederek, sağlık durumu hakkında bilgi aldı ve anneye gereken önerilerde bulundu. Buradan facianın yaşandığı maden ocağına geçtik.
Burada mahsur kalan işçilerin arkadaşları, aileleri ve arama kurtarma yetkilileri ve burada bulunan bakanlarla görüşmeler yaptık.
Facianın meydana geldiği maden ocağının sahibinin, kazanın meydana geldiği belde olan Güneyyurt Beldesi’nde 1994 ve 1999 seçimlerinde ANAP’tan iki dönem belediye başkanlığı yaptığı; 2009 seçimlerinde de AKP’den aday olduğu ancak seçilemediği öğrenildi.
Bölgedeki kömür madenlerinde zaman zaman kazalar olduğu buna rağmen işyeri güvenliği konusunda önlem alınmadığı öğrenildi. Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmelerine bağlı Maden Ocağında daha önce de iki kez su baskını yaşandığı ancak işçilerin dışarıda olmasının o dönemde faciayı önlediği öğrenildi. İşçilerin su baskını sonrası madende mahsur kalması işyeri güvenliğinin olmadığını desteklemektedir.
Madenin 3-4 aydır kapalı olduğu, kısa süre önce çalışmaya başladığı ve bu arada maden işletmesine, usulsüzlükler yüzünden ceza yazıldığı ifade edildi.
Yetkililer, madenin su baskınına uğraması ve işçilerimizin mahsur kalmasının sebebinin kesin tespit edilemediğini ifade ettiler.
ÇALIŞIRKEN KURTULAN İŞÇİLER VE KIDEMLİ MADENCİLERİN AKTARDIKLARI:
· Maden ocağında daha önce iki kez kısmi su basmalarının olduğunu, zaman zaman galerilerde su damlamalarının olduğunu ifade ettiler.
· Aktif çalışan madene yakın alanda daha önce kullanılmış ve şu anda terk edilmiş maden ocağı olduğunu ifade ettiler.
· Komşu maden ocağındaki galerilerde su biriktiği buradan sızan suları, kaynak suyu sızıntılarından ayırt etmek için damlayan suyun tadına bakarak ayırt ettiklerini anlattılar.
BÖLGEDE BULUNAN ENERJİ, ÇALIŞMA VE ULAŞTIRMA BAKANLARININ AKTARDIKLARI:
Bakanlar, ocakta 10.000 metreküpe (ton) yakın su olduğunu; kaynağının henüz net olarak belirlenemediğini belirttiler. Şu an ocağın 3 farklı bölümünde dalgıç pompaları ile deşarj çalışmalarının sürdüğünü ve en iyi dalgıç pompanın saatte 30-40 metreküp su deşarj ettiğini söylediler. Dolayısıyla 10.000 metreküp suyun deşarjının bu koşullarda çok zor olduğunu, ahtapot denilen pompaların çalışması halinde su deşarjının hızlanacağını ve suyun tamamen ne kadar sürede deşarj edileceğini net olarak ifade etmenin zor olduğunu belirttiler. Maden ocağının giriş bölümünde 32 derece eğimin olduğunu ahtapot pompanın ocağa indirilmesi konusunda zorlanıldığı hatta risk alarak halatlarla eğimden indirildiği belirtildi.
Ahtapotun bir miktar su deşarj ettikten sonra ocak tünelinde bir göçmenin olduğu ve tünelin malzemeyle kapandığı söylendi. Ahtapot, tüneli kapladığı için malzemeyi temizleyemediklerini ve ahtapota tünelde bir oda açılıp malzemeler temizlendikten sonra ahtapotla deşarj işlemlerine devam edileceği belirtildi.
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ), Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve çevredeki maden firmalarından gelen madencilerin arama kurtarma çalışmalarına katıldıkları ifade edildi.
MADENCİ YAKINLARININ AKTARDIKLARI:
Yeni torba yasa sonrası işçilerin yemek ve servis imkânlarının ellerinden alındığı söylendi. İşten çıkarılmak istemeyen madencilerin zor şartlar altında ekmek parası için mecburen işlerine devam ettikleri belirtildi. Yemek arası olmadığı, evlerinden getirdikleri yiyecekleri ocağın içinde yiyebildikleri, kazanın da yemek yedikleri sırada gerçekleştiği söylendi.
Bölgede madencilerin işverenden 2-3 maaş alacaklı olduğu bu yüzden de alacaklarının kendilerini rehin aldığı anlatıldı. Madencilerin bir kısmının işverene ait inşaatlardan ev alarak borçlandığı ifade edildi.
Bölgedeki tüm madenlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu, bir madenden işten çıkanın diğer madende işe alınmadığını, AKP’ye oy vermezseniz kapatırız bu ocakları işsiz kalırsınız tehdidinde bulunulduğunu, hatta Kur’an’a el bastırarak AKP’ye oy istedikleri iddialarında bulundular.
Arama kurtarma sırasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan gibi yetkililerin kurtarma işlerini aksattığı, kamuoyuna şirin görünmek için buraya geldiklerini ifade ettiler.
BASIN EMEKÇİLERİNİN AKTARDIKLARI
Basın emekçileri burada çok zor koşullarda görev yaptıklarını, buna rağmen madenci ailelerinin bulunduğu bölgeye yaklaştırılmadıklarını, bölgenin polis ve jandarma koruması altında olduğunu ifade ettiler. Bu durumun halkın haber alma hakkını engellediğini söylediler.
Sonuç:
· Karaman Ermenek maden faciası daha önceki birçok maden faciası gibi yeterli önlem alınmaması sonucu ortaya çıkan cinayet tablosudur. Maden ortaçağ şartlarında çalıştırılmaktadır.
· Arama kurtarma çalışmaları ne yazık ki yetersizdir. Nitelikten uzak ve uzmanlaşmamıştır. AFAD, İktidarın, kamuoyu algısını yönetme aracı olarak kullanılmaktadır. Günlerce herhangi bir sonuç alınamaması bunun açık göstergesidir. Bazen araç gereç bazen uzman eksikliği çok belirgindir. Doğru yerde doğru zamanda doğru malzeme ve insan gücü bir araya gelmemektedir. Bu tablo olası daha büyük felaketlere hazır olmadığımızı göstermektedir.
· Madencilik sektörü en çok kâr eden sektör olmasına rağmen ülkedeki ve bölgedeki işsizlik istismar edilerek madenden maksimum kâr edilmeye çalışılmaktadır. Madenciden yemek ve servisin kesilmesi, madenin kısa süreli kapatılması, başka bölgelerdeki maden kapatmaları işsiz vatandaşlara ve kamu otoritesine ders verme amacı güttüğü izlenimi vermektedir.
· Maksimum kâr çabası siyasi kimlikle birleşerek insanları adeta köleleştirmektedir.
o Ermenek’te iş alanı yetersizdir. Kötü tarım ve hayvancılık politikalarının bölgede ciddi geçim zorluklarına sebep olduğu çıplak gözle görülmektedir. Maden işçiliği, tek gelir kapısı haline getirilmiştir.
o Maden sahibinin siyasi kimliği küçük yerleşim yerinde kamu otoritesi istismarına dönüştüğünü göstermektedir. Maden en kötü şartlarda bile kapatılmamakta, kapatılsa bile açlık diğer tarafta başka tehlike olarak sunulmaktadır. Özetle siyaset ve ticaretin iç içe girdiği görülmektedir.
· Basın emekçileri açıkça engellenerek halkın gerçekleri öğrenme hakkı gasp edilmektedir.
Kaynak: http://www.aytugatici.com
(ERMENEK’TE MEYDANA GELEN MADEN KAZASI İLE İLGİLİ İNCELEMELER VE GÖZLEMLER CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı)