Unutmayalım ki inançlar Allah ile kul arasında olup, ibadetler Allah için yapılır. İbadetler inançların olmazsa olmazlarıdır, ancak içselleştirilerek gönülden yapılırsa; davranışlara, ilişkilere, sözlere yansırsa anlam kazanır.
Ahlak dinin temelidir. Her şeyden önce ahlaklı bir insan olmak gerekir. Güzel ahlak olmadan, ibadet başlı başına bir hiçtir. Oruçlar da, verdiği nimetler için Allah’a şükretmenin önemli bir fırsatı ve yoludur. Sofralar, kazançlar, varlıklar, kısaca dünya malına sahip olanlar sahipsizlerle paylaşılmalıdır.
İftar sofraları gösterişten uzak, israftan kaçınılarak kurulmalıdır. 5 yıldızlı otellerde, lüks restoranlarda kurulan sözde iftar sofraları ne oruçla ne de ibadetle anılamaz.
Oruç tutmayanlar tutanlara saygı gösterip “Allah kabul etsin” diyebilmeli; oruç tutanlar da tutmayanlarla sofrasını paylaşabilmelidir. Hiç bir din ve dinlerle anılan kavramlar kötü davranışları öğütlemez, insanları kin ve nefrete teşvik etmez.
Bu Ramazan ayında,
Soma’da evine helal ekmek götürebilmek için, sırf patronlar daha çok para kazansın diye ihmaller sonucu kurban edilen madenci şehitlerimizi hatırlayalım,
Somali’ye gidip salya sümük ağlayıp da vicdanları sömüren; Soma’ya gitmeyen, kendi vatandaşı için bir damla göz yaşı dökemeyen samimiyetsiz istismarcıları hatırlayalım,
Mısırlı çocuk Rabia’ya yas tutup, Türkiyeli çocuk Berkin Elvan’a terörist diyen vicdansızları hatırlayalım,
Milyon dolarları rüşvet alan, evindeki paraları çocuklarına sıfırlatan , 700 bin dolarlık saat takan %5o ile seçilen siyasetçileri hatırlayalım,
Deniz fenerinde hortumlanan bağış paralarını ve sömürülen vicdanları hatırlayalım,
Mavi Marmara’yla İsrail’e kurban edilen, hesabı sorulmayan vatandaşlarımızı hatırlayalım,
Sözde Müslüman, cihatçı IŞİD teröristlerinin kafasını kopardığı, kurşuna dizdiği, canını aldığı Müslüman insanları hatırlayalım; bu teröristlere para ve silah gönderilmesine aracılık edenleri, hatta bunlara terörist diyemeyenleri hatırlayalım,
Sivas’ta canlarımızı cayır cayır yakan IŞİD teröristlerinden farkı olmayan içimizdeki canileri hatırlayalım,
Gezi’de yitip giden canlarımızı analım; namaz kılan anti kapitalist Müslümanları ve onları çembere alıp koruyan Gezi zekalı gençlerimizi hatırlayalım, yeryüzü iftar sofralarındaki birlikteliği dayanışmayı hatırlayalım,
Bu ülkede mezhepçilik yaparak, kafa tasçılık yaparak insanları birbirine kırdıran, düşman eden ahlaksız siyasetçileri hatırlayalım,
Peygamberimizin “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözünü hatırlayıp, vicdanımızı sorgulayalım…
Dinin ve vicdanların istismar edilmediği, inanç özgürlüğünün olduğu bir ülkede yaşamak dileğiyle tüm Müslüman Aleminin ve inanların Mübarek Ramazan Ayını kutlar; herkes için huzur, barış, kardeşlik ve daha çok insanlık dilerim…
Arda ŞENTÜRK
ardasenturk1903@gmail.com