NTV yeni binasında, yeni stüdyolarında, yeni yayın kuşaklarıyla ve bağımsız habercilikten uzak, hükümet yanlısı duruşuyla yeni yayın dönemine başladı…
Bu değişimin sebeplerine değinmeden önce şunu belirtmek isterim ki NTV televizyonu açar açmaz ilk göz attığım ve günün her saati takip ettiğim hatta geceleri program tekrarlarını yakaladığımda saate bakmaksızın oturup izlediğim bir kanaldı. Saat başı olsa da haberleri izlesek diye beklerdim NTV’nin başında. Şimdi ise NTV gitmiş yerine ATV, Kanaltürk, TRT benzeri sürekli AKP yanlısı programlar yapan, insanların ufkunu açan, eğitici öğretici programlarından uzak; objektif olmayan ve muhaliflere eskisi kadar söz vermeyen bir kanal geliverdi bir anda…
Sırasıyla Çiğdem Anad, Nuray Mert, Banu Güven ve Can Dündar’ı gayet başarılı programlar yapmalarına rağmen sırf AKP’ye yaranmaya çalışmadıkları için, bildiği inandığı doğruları savundukları için 12 Haziran seçimleri öncesi bir anda kanaldan sildiler. Emre Kongar ve Mehmet Barlas’ın birlikte sunduğu ve güncel siyasi olayların tartışıldığı “Yorum Farkı” programı da aynı şekilde kaldırıldı. Her telden çalan Mehmet Barlas ve Oğuz Haksever halen NTV’de programlara devam etmesi ise her şeyi açıkca gözler önüne seriyor.
Gerçekleri tüm tarafsızlığıyla gözler önüne seren NTV kanalı, AKP hükümetinin hiç işine gelmiyordu anlaşılan. Kemal Kılıçdaroğlu Samanyolu Tv’den KanalTürk’e, ATV’den sözde devlet kanalı TRT’ye kadar AKP’ye yakın tüm kanallara cesurca çıkıp soruları yanıtlarken; kendi yandaş kanalları dışında hiç bir programa cesaret edip de katılamayan AKP’liler gazetecileri ve basını sürekli baskı altına alarak susturdular.
Koskoca Doğuş Holding’in baskılar altında neden bu kadar ezildiğini anlamak gerçekten zor değil. Etme bulma dünyası derler ya… Farklı alanlarda faaliyet gösteren, devlet ihalelerine giren bir şirketin aslında bir haber kanalını yönetmesi saçma. Aynı şekilde Star Tv’yi satın alan Doğuş Holding, saçma bir gerekçeyle Uğur Dündar gibi marka olmuş haberciyi bir anda kanaldan uzaklaştırdı. Neymiş Star Tv artık eğlence kanalı olacakmış, haber programlarına ihtiyaçları yokmuş…
Önce Doğan Grubu, şimdi de Doğuş Grubu… Bizim ülkede basın çok özgür…
Can Dündar bu ayrılığı kendine ait internet sitesinden şöyle duyurmuştu:
Geçen ay sonu yazdığım Günce’de NTV’de yaşananlara biraz değinmiştim. “Bundan sonra ne olur bilemiyorum” diye yazmıştım. Ancak seçim öncesi Canlı Ana Haber’e –vaktinden önce- veda ederken, olabilecekleri tahmin ederek seyirciye veda etmiştim. Çünkü kanal yönetimi, haberciliğe başka bir çizgide devam etme iradesini daha o zamandan belli etmişti. Bana da kurulacak yeni kanalın (TVEN) ana haberini yapacağım söylenmişti. Bu hafta, “ana haberden vazgeçtiklerini” bildirdiler.
Böylece benim grupla 2006’dan beri (sırasıyla “Neden”, “Canlı Gaste” ve “Canlı Ana Haber”le) sürdürmekte olduğum habercilik ilişkisi son bulmuş oldu. Sezonu kapatırken Mirgün’le (Cabas) geyiğini yapıyorduk. O, “Mirgün Cabas’la Her şey” programını, her gece “Her Şey’in sonuna geldik” diyerek kapatıyordu. Sonunda programlarımız (sırasıyla Çiğdem’in, Mirgün’ün, Nuray’ın, Banu’nun, Ruşen’in, benim) peşpeşe yayından kalkınca, Mirgün’ün kehanetinin gerçekleştiği ve en azından bizler için, “her şeyin sonuna gelindiği” anlaşıldı.
Üzgün müyüm? Doğrusu evet… Çünkü NTV, birçok çalışanı ve izleyicisi gibi beni de kendisine bağlamış bir kanaldı. Yıllar içinde ilmek ilmek inşa edilmiş bir itibarı, ağırlığı, güvenilirliği vardı. İçerde de (sıkıntılar yaşansa da) medyada artık görmeye alışkın olmadığımız, uyumlu bir hava hüküm sürüyordu. Bana zor zamanımda kapılarını açtılar. Her daim el üstünde tuttular. Dış baskılara karşı kolladılar ve meslek hayatımın en huzurlu dönemlerinden birini yaşamamı sağladılar. Onlara yöneticisinden muhabirine, editöründen çaycısına kadar teşekkür borçluyum (ve bunu bizzat yapmak kısmet olmadığı için buradan yapabiliyorum.
Kenarda el ovuşturan bazı meslektaşlarımızın iddia ettiği gibi kötü bir iş mi yaptık? Kişisel beceriksizliklerimiz yüzünden mi dışlandık? Sanmıyorum. Gelen tepkiler, verilen ödüller, alınan ratingler gösteriyor ki, kanalla yolları ayrılanlar, bu ekranın ilgiyle izlenen yüzleriydi. O yüzden kanalın yeni çizgi arayışının ardında, bizlerin mesleki zaaflarından duyulan bıkkınlık değil, genel basıncın yarattığı yılgınlık yatıyor diye düşünüyorum. Dolayısıyla “NTV bizlerden değil, kendinden vazgeçti” diyebiliyorum.
Arda ŞENTÜRK – Yenişehir Gündem